25 Şubat 2011 Cuma

Diş Ağrısı Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkar?

Diş Ağrısı Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkar? 
Diş ağrısı nedir ?
Diş ağrısı dişin içi ya da çevresinde oluşur. Ağrı iltihaplı dişten veya diş etinden tahriş olmuş diş sinirinden sinüsler ya da çenede bulunan bir problemden kaynaklanır.
Nasıl ortaya çıkar ?
Eğer diş çürüğünüz varsa ağrı oluşur. Çürük şu sebeplere neden olur: 
•Diş sinirini tahriş eder
•Bakteriyel enfeksiyonun pulpaya ulaşmasına neden olur. Pulpa dişteki kan damarlarını ve sinirleri çevreleyen dokuya denir.
Diş ağrısına neden olabilecek diğer nedenler ise şunlardır:
•Dişteki bir kırık ya da çatlak
•Dişinizdeki hasar görmüş bir dolgu
•Sakız çiğnemek gibi sürekli tekrarlayan hareketleri normalden fazla yapmak ya da uyurken dişlerinizi gıcırdatmanız
•Çekilen diş etleri
•Sallanan kuron
•Dişi çürütmüş olabilecek bir yaralanma
Semptomları Nelerdir? 
Diş ağrısı şiddetli zonklayan ve devamlı olan bir ağrıdır. Bazen sadece dişin üstüne bastırdığınızda ağrıyı hissedersiniz. Genellikle ağrıyı problemli dişin bulunduğu bölgede hissedersiniz ancak bazen ağrı başka bir bölümde de olabilir. Soğuk ya da sıcak ağrıyı ağırlaştırabilir. 
Bazı durumlarda dişin çevresinde şişme olabilir ve ateş ya da baş ağrısı hissedebilirsiniz. Bazen iltihaplı dişten kötü tatlı bir akıntı gelebilir. 
Nasıl Teşhis Edilir ? 
Diş hekiminiz dişlerinizi diş etlerinizi ve ağzınızdaki diğer bölümleri muayene eder.Eğer dişleriniz iyi durumdaysa kulak boğaz çene veya sinüslerinizi kontrol ederek ağrıya neden olup olmadıklarına bakar. Bazı ciddi diş ağrıları olduğunda kan testleri yaptırmanız ya da röntgen çektireniz gerekebilir. 
Nasıl Tedavi Edilir ? 
Diş ağrısının birçok değişik sebebi olabileceğinden dolayı ağrılarınızı dindirmek için yapabileceğiniz en iyi şey diş hekiminizin tavsiyelerine uymanızdır. Dilerseniz bir sonrakirandevuya kadar bekleyebilirsiniz.O zamana kadar kullanmanız için doktorunuz size ağrı kesici ya da reçeteli antibiyotikler önerebilir.
Eğer önemli bir şişme varsa ya da ateşiniz yükselirse en kısa zamanda diş hekiminize gidiniz.
Eğer diş iltihaplıysa enfeksiyonun yüzün diğer kısımlarına kafatasına ve hatta kan dolaşım sistemine bulaşmaması için doğru tedavi şarttır.

Diş Ağrısını Nasıl Önleyebilirim ? 
Diş ağrısını önlemenin en iyi yolu dişinizin zarar görmesini önlemektir: 
•Her yemekten sonra florürlü diş
macunuyla dişlerinizi fırçalayın
•Dişlerinizin arasındaki yemek artıklarını temizlemek ve sağlıklı diş etlerine sahip olmak için diş ipi kullanmak
•Diş hekiminize onun tavsiye ettiği zamanlarda ya da 6 ayda bir muayene olunuz. 
Çocukluk çağında ve orta yaşlarda yapılan diş kontrolleri çok önemlidir. (Diş eti hastalığı orta yaşlarda dental problemlere neden olmaya başlar.)
Xylitol içeren sakızlar ağzınızdaki bakteri sayısını azaltır ve tükürük miktarını çoğaltır ve dişyüzeylerinin temizlenmesine yardımcı olur.
Sağlıklı bir diyetin uygulanması diş sağlığı için çok önemlidir. Taze sebze meyve ve tam tahıllardan oluşan bir beslenme şekli diş ve diş eti sağlığı için faydalıdır. Rafine şeker şekerleme beyaz ekmek tatlı kurutulmuş meyveler gibi dişinize yapışabilecek sekerli yiyecekler diş etlerinizin üzerine yapışarak çürümeye neden olabilir. Taze elma ve patlamış mısır gibi yiyecekler dişlerintemizlenmesine yardımcı olur ve güzel yiyecekler hazırlamanızı sağlayabilir.

Fren bakımı

Fren bakımı


Fren bakımı ihmale gelmez


Frenler, otomobilin hayati önem taşıyan unsurlardan biridir. Her 10 bin km'de bir kontrol edilmesi gereken frenler, sizi ve ailenizi olası kazalardan korur.

Türkiye'de bir türlü önüne geçilemeyen trafik kazalarında, fren sistemi iyi çalışmayan araçların payı büyüktür. Bir aracın fren sistemi iyi çalışmıyorsa, durma mesafesi uzak ve kritik durumlarda kazaya neden olur. Bu gibi araçlarda frene basıldığında araç normal mesafede durmadığı gibi sağa veya sola çekerek otomobilin kontrolden çıkmasına da yol açar. Frenleri kötü olan bir araçla kent içinde düşük hızda giderken belki bir sorun yaşamayabilirsiniz ama yüksek hızda risk bir hayli artar ve durmanız gereken bir anda her şey için geç kalmış olabilirsiniz.





Fren sistemi hangi parçalardan oluşuyor?


Fren sistemi; merkez pompası, fren boruları, fren balataları, kampanalar ve disklerden oluşur. Tekerleğin ortasında bulunan diskler, tekerlekle birlikte döner, fren pedalına basıldığında sürtünme diskin iki tarafında







gerçekleşir. Fren hidroliğinin yaptığı basınç sonucu piston, gücü balatalara aktarır, fren balataları diski iki taraftan sıkıştırarak aracın durmasını sağlar.



Kampanalı fren sistemindeyse pedalına basıldığında, merkez pompası içindeki pistonun itmesiyle hidrolik harekete geçer. Hareket halindeki hidrolik, tekerlek silindirlerindeki pistonlara bağlı olan fren pabuçlarını dışa doğru açarak balataların kampanayı sıkıştırmasını sağlar. Ayak fren pedalından çekildiğinde, fren tablasındaki yaylar pabuçtan geri çeker. Ayrıca fren pedalına bağlı olan bir yay da itme çubuğunu geri çeker ve frenler serbest hale gelir.



Frenler neden patlar?


Fren sisteminin sağlıklı çalışmasında hidroliğin fonksiyonu çok önemlidir. Havanın sürekli sıcak olduğu bölgelerde kullanılan bir aracın hidrolik yağı eskimişse ve aracın frenleri sıkça kullanılıyorsa, frenlerin her an boşalma riski var demektir. Eskimiş hidrolik yağı havanın da sıcak olmasıyla birlikte iyice kaynar ve frenlerin boşalmasına neden olur. Frenler boşaldığında kesinlikle tutmaz. Bu yüzden fren hidroliği kontrol edilmeli ve 1.5 yılda bir kez değiştirilmelidir. Fren hortumlarında aşınma ve delinme olduğunda da fren patlar.



Sahte balatalara dikkat!


Fren balataları, otomobil ve sürücüsünün güvenliğinin sağlanmasında temel unsurlardan biridir. Balataların kaliteli olması frenlerin performansını artırır.


Fren konusunda 21 yıldır hizmet veren Güç Fren Servisi'nin sahibi Şaban Kep, kalitesiz balataların risk yarattığına dikkat çekiyor. Kep; "Arka fren balatalarının demirleri galvaniz yapılıyor ve sahte balata çakılıyor, tüketicilere yeni balata olarak satılıyor. Dayanıklı olmayan bu tür kalitesiz balatalar büyük risk yaratıyor. Balatanın sahte olduğunu anlamak da kolay değil, uzmanlık işidir" diyor.



25 bin km'de bir kontrol şart


Fren balatalarının ömrü kullanım şartlarına göre değişkenlik gösterse de her 25 bin km'de bir balataların kontrol edilmesi gerekir. Şaban Kep, otomobil kullanıcılarının fren balatası gibi otomobilde hayati önem taşıyan bir parça için ekonomi yapmaya çalışmamaları gerektiğini söylüyor.



Yarı fiyatına da olsa etkisiz ve risk yaratacak balatalar yerine tanınmış ve kaliteli markaların tercih edilmesini öneren Kep, fren disklerinin ve fren hatlarının da düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğini belirtiyor.



Fren hidroliğinin 1.5 yılda bir değiştirilmesi, fren bakımının her 10 bin kilometrede bir yapılması zorunlu. Ancak fren hidroliğinin nem oranı fazla olan kentlerde daha kısa sürede değişmesi gerekiyor. Fren hidroliğinin eskiyip eskimediği, servislerde bulunan bir cihazla kontrol edilebiliyor.









Frenler neden tutmaz?


- Fren ana merkezinden, tekerlek fren merkezlerinden veya hortum ve rekorlardan hidrolik kaçağı olursa frenler tutmaz.


- Balatalar aşınırsa frenler zayıflar.


- Fren merkezinden hidrolik kaçağı olursa, balatalar yağlanır ve frenler tutmaz.


- Fren ayarı bozulursa, balatalar ısınır ve frenler zayıflar.


- Westinghouse'da arıza olursa frenler zayıflar veya tutmaz.


- Hidrolik yağı çok eskidiğinde ve fren boruları patladığında frenler boşalır.



Fren sisteminde arıza nasıl tespit edilir?


- Frene bastığınızda homurtuya benzer rahatsız edici bir ses çıkıyor ve fren pedalı titriyorsa, fren sisteminde bir arıza var demektir. Bu gibi durumlarda fren etkinliği azalır ve sürüş güvenliği de tehlikeye girer. Bu yüzden fazla zaman geçilmeden servise gitmelisiniz.



- Frene bastığınızda, pedal debriyaj yumuşaklığında döşemeye kadar iniyorsa, fren merkezinde bir sorun var demektir. Bu gibi durumlarda fren Westinghouse'unda, ana merkez bölgesinde bir kaçak olup olmadığı araştırılır. Bu bölgelerde hidrolik yağı lekeleri varsa, ana merkezin yenisiyle değiştirilmesi gerekir.



- Yüksek hızla giderken frene basıldığında pedal ve direksiyon titriyorsa, frenlerde problem var demektir. Bu da fren disklerinin kontrol edilmesi gerektiğini gösterir. Titreme, disklerin incelmesi ve yamulmasından kaynaklanır. Çözüm, disklerin ve fren balatalarının değiştirilmesidir.



- Ani bir şekilde frene basıldığında, otomobil sağa veya sola çekiyorsa, fren ayarlarında bir dengesizlik var demektir. Frene basıldığında hangi tarafa çekiyorsa, o tarafın freni iyi tutuyor demektir. Frenin dengesiz tutması çok tehlikelidir. Freni dengesiz olan bir araçla ani fren yapmak gerektiğinde, aracın devrilme riski vardır.

24 Şubat 2011 Perşembe

Stres Baskı Depresyon

Yeni Asır Gazetesi yazdı:
Sizi hareketsiz birakan her turlu aliskanliktan kurtulmak icin kendinize bir sans verin! Bol egzersiz ve sosyal etkinlikler yasantinizi daha renkli hale getirebilir

Is yasaminda ya da ozel yasantimizda ustumuzden atip kurtulmak istedigimiz bazi huylarimiz surekli yanibasimizda bize inat yaparcasina durur. Sabahlari uyanamamak ve ise surekli gec kalmak, dikkati uzun sure ayni noktada toplayamamak gibi 'hain' aliskanliklar, ustumuze yapisir ve kovsak da gitmez. Usengeclik de bunlardan biri.

Omzumuza oturur, tum gun butun islerimizi baltalamak icin zaman kollar! Ustelik usengeclik kalici olma tehlikesi de arz eder. Hem iste hem evde lanetlenmis gibi gezer dururuz. Oysa usengeclikten kurtulmanin bir yolu olmali. Ama once usengecligimizin temeline inelim, sonra da kovmanin yollarini arayalim. Psikolojik Danisman ve Insan
Kaynaklari Uzmani Selcuk Arici ile kendimizi nasil harekete gecirecegimizi konustuK.

Insanoglunun en buyuk sorununu kendi kendini harekete gecirememek olarak ozetleyen Arici, "Konusmaya gelince herkes dusuncesini soyler; 'soyle yapmali, boyle yapmali' der ama hareket yoktur" diyerek ozetledi genel tavrimizi. Usengecligimizin temelini yetistirme tarzimiza baglayan Arici, anne-babalarimizdan yola cikarak sunlari soyledi:

"Daha kucuk yaslarda anne babalarimiz bize toz kondurmaz ve 'Benim kizim/oglum yapmaz. Sen dur biz hallederiz' gibi cumleler sarfederler. Biz, birilerinin bizim yerine is yapmasina alisa alisa her zaman bizim islerimizi baskalarinin yapabilecegini dusunur dururuz. Harekete gecmemizi engelleyen diger unsurlardan birisi de icinde bulundugumuz
ruh halidir. Eger uzunca bir suredir bir konuda cabalamissaniz ve onda da bir basari elde edememisseniz sonrasinda da bu sizde yilginliga neden olacaktir."

Caresizlik yipratir !

"Caresizlik insani yipratan ve bir adim oteye gitmesine engel olan en buyuk nedenlerdendir" diyen Arici, "Tembellik etmek veya gayret gostermemek de yine bizim harekete gecmemizi engelleyen unsurlardandir. Biz millet olarak rahatliga alismis bir topluluguz. Bugun sokaktan herhangi birisini cevirip 'Cok paran olsa ne yaparsin?'
sorusunu sorsaniz hemen hemen hepsinde de guzel bir tebessum belirerek 'Sunu yapacagim, bunu yapacagim' diyerek hayallerini anlatirlar. Hemen hemen tum insanlarda rahat, bol kazancli, daha az emek harcayarak daha cok para kazanma dusunceleri vardir.
O yuzden ulkemiz girisimcileri sabit bir is yapmadan surekli o gunun moda isi neyse veya o anda ne kazancliysa onu yapmaya calisirlar. Ani kurtarmak onemlidir cunku" diye konustu.

Gayret duygulari

Tembelligin basa bela bir sey oldugunu soyleyen Arici, "Insana uyusukluk verdigi gibi insanin icinde zaten kisitli olan gayret duygularini da ortadan kaldirir" dedi. "Icinizdeki tembellik icgudusunu ortadan kaldiramazsaniz hem sagliginizdan olursunuz hem de ruhsal olarak daha kotuye gidersiniz. Zira icinizde biriken enerjiyi atabilmenizin ve rahatlamanizin tek yolu fiziksel olarak da saglikli olmanizdir. Tembelligi hareket ederek yenersiniz" diyen Arici, "Yaptiginiz her hareket sonucunda maddi bir kazanc beklemeyin.

Burada onemli olan gerceklestirdiginiz her eylemin sizin icin ya da baska insanlar icin yararli olacagini dusunmenizdir. Bir is yaparken hep kendinize faydasi olup olmadigini sorgularsaniz bu sizi bencil ve faydaci bir insan haline getirir. Faydaci bir insan olmak ise toplum tarafindan kabul edilebilir bir insan tipi degildir. Birilerinin sizin sayenizde mutlu oldugunu, belki hayatinin kurtuldugunu hayal edin" dedi.

Aliskanlik tuzagi

"Aliskanliklarinizi degistirerek tembellikten kurtulma adina bir adim atabilirsiniz" diyen Arici, "Degismez prensipleriniz olabilir. Ama durup arada bir soyle dusunmelisiniz. 'Dunya bile surekli degisirken benim dusunce bicimimde acaba hic mi yanlislik yok?' Kendinizi tipki arabalarin servis bakimlari gibi arada bir gozden gecirin. Zira kotu aliskanliklar da insanin harekete gecmesine engel olan en buyuk etkenlerdendir" diye konustu.

"Dusuncelerinizi arada bir gozden gecirmek iyidir" diyen Arici, "Her ne yaparsaniz yapin, ne dusunurseniz dusunun, aliskanliklarinizin, yasam stilinizin, dusuncelerinizin, kararlarinizin size ve cevrenizdekilere, yasadiginiz dunyaya uygun olmasina onem verin. Bu sizin hayatla daha barisik olmanizi saglayacaktir" dedi.

Tembellikten kurtulma yollari


* Kendinizle barisik olun. Hep 'ben' demeyin.
* Saglikli bir vucuda sahip olun. Egzersiz yapin. Vucut ve beyin birbiriyle uyumlu iyi birer takim oyuncusudur. Birinden biri calismazsa digeri de durur.
* Vicdaninizi arada bir sorgulayin. Arada bir zihinsel muhasebe yapmak, "Iyi bir insan olacagim" cumlesini kurmak sizi iyi bir insan olmaya yoneltecektir. (1)
* Aliskanliklarinizi gozden gecirin. Sizi hareketsiz birakan her tur aliskanlik kotudur.
* Hicbir seyi sadece maddi kaygilarla yapmayin. Manevi kazanclarin aslinda sizi daha cok ayakta tutacagini bilin.
* Kendiniz icin bir yasam felsefesi gelistirin. Davranislarinizda tutarli olun ve bunu hareketlerinizle de gosterin.
* Bir durum karsisinda hep "aman canim, bana ne!" demeyin. Hep karsidan beklemeyin. Cekimser, arka planda kalan, etliye sutluye dokunmayan bir insan haline gelirsiniz.
* Entellektuel sermayenizi ne kadar gelistirirseniz o kadar sorumlu olursunuz.
* Empati yapin. Bir karar verirken "Acaba onun yerinde ben olsam ne yapardim?" deyin